25 mart 2015 tarihi, Yemenlilerin zihninden hiçbir zaman silinmeyecek bir tarihtir. Bugünde Suudi Arabistan, kurduğu “Karalılık Fırtınası” isimli ittifakı altında masum Yemen halkına karşı amansız bir savaş başlatarak, Yemen’de askeri müdahaleyi, bu ülkeye meşru cumhurbaşkanını geri getirmek istediğini ileri sürdü.
Oysa Suudiler ve müttefiklerinin en önemli hedeflerinden biri, Yemen’de direnişi yok etmek veya en azından silahsızlandırmaktı. Suudiler’in Yemen’e saldırıdan başka bir hedefleri de vardı, Mansur Hadi’yi yeniden iktidara getirmekti. Yemen’in petrol ve doğalgaz kaynaklarını yağmalamak da Suudiler ve müttefikleri için diğer bir hedef olarak görülebilirdi.
Suudiler, kısa bir sürede Yemen’de belirledikleri hedeflerine ulaşabileceklerini zannediyorlardı, ancak bir yandan halk direnişi, diğer yandan Husiler’in gösterdiği mücadele ve de Yemen ordusu ve halk güçlerinin saldırganlar karşısındaki mukavemeti, tüm dengelerin buzulmasına yol açtı.
Suudiler, geçen 8 senede hedeflerinden hiçbirine ulaşamadıkları gibi, Yemen bataklığına da saplanıp kaldılar. Gelinen aşamada da masrafı oldukça ağır olan Yemen savaşından kurtulmak için herhangi bir ipe sarılmaya çalışıyorlar.
Demek ki Suudiler ne Mansur Hadi’yi yeniden iktidara getirebildiler, ne de Yemen direnişini yok edebildiler.
Mart 2015’ten beri Suudiler, 63 milyar dolardan fazla silah ABD’den satın aldılar. Buna rağmen savaşta hiçbir kazanım elde etemediler. Tam tersine bütçe açığıyla da karşı karşıya kaldılar.
Suudiler bir süredir, Yemen savaşının kendileri için hiçbir kazanımı olmayacağı kanaatına varmıştır. Suudi askeri komutanlar ve siyasi yetkililer, bu sonuca vardıktan sonra, Yemen’de sivillere yönelik katliamı artırmıştır.
Bu bağlamda Uluslararası Kızılhaç Cemiyeti, Yemen’in insani durumu hakkında uyarıda bulunarak, Yemen nüfusunun üçte ikisine denk gelen 20 milyondan fazla vatandaşın yiyecek bir şey bulamadığını rapor etti.
Yemen Sağlık Bakanlığı’nın son raporuna göre, geçen 8 senede savaş sonucu 50 binden fazla Yemenli sivil hayatını kaybetmiş ve yaralanmıştır. Aynı sürede hastaneler, yollar, köprüler, camiler, okullar ve ... başta olmak üzere Yemen’in alt yapısı tamamen tahrip edilmiştir.
Uluslararası camia da, Suudiler ve müttefiklerinin işlediği cinayetlere karşı susma siyasetini tercih etmiştir.
Buna ilaveten Suudi Arabistan, Yemen’e yakıt taşıyan gemiler ve tankerlere elkoyarak, bu ülkedeki insani felaketin derinleşmesine sebebiyet vermiştir.
Sonuç itibarıyla, Suudi Arabistan ve müttefikleri, geçen 8 sene savaşta Yemen’deki hedeflerinden hiçbirine ulaşabilmiş değil ve giderek savaşın maliyeti bu ülkelere için artmaktadır.