İsrail rejiminin Gazze’ye hava saldırısıyla başlayan Filistinliler ile İsrailliler arasındaki 3 günlük savaşta Filistinliler, savaşın son anına kadar Gazze’nin çevresindeki yerleşkelere füze yağdırdılar. Roketli saldırılar Kusüs kadar bile uzandı.
İsrail yanlış hesaplarıyla yeniden Gazze’ye saldırı başlatarak, Filistinli grupları kendi ordusu karşısında yanlız kalacağını zannediyordu. Ancak Filistinliler’in emsalsiz birliğini görüp, bin roketin hedefine uğradığını görünce Mısır’ın eteğine sarılarak ateşkes için gayret gösterdi.
3 gün süren savaşta tüm Filistinli gruplar hele sahaya girmemişti. Bunları gören İsrail, savaşın devam etmesi halinde felaket sonuçlarıyla karşı karşıya kalacağını hemen anladı.
Haaretz gazetesi bu bağlamdaki yazısında Filistinliler’in çatışma günlerinde kendi roketlerini yerleşkelerine ulaştırmayı başardıklarını gördüklerini belirtti.
İsrail bu savaşta suikast politikasını yeniden canlandırarak, Filistinli gruplarını zayıflatmaya çalıştı. Bunun için Gazze’de bir yerleşim binasını hedef alarak Filistinli bir komutanı şehit etti. Ancak bu saldırı, Filistinliler’in moralini bozmadığı gibi daha da güçlendirdi ve sonunda İsrail geri adım atmak zorunda kaldı.
İsrail yerleşkelerine doğru altılan roketler yüzünden siren seslerinin çalmaya başlmasının ardından korkuya kapılarak, sığınaklara kaçan İsrail vatandaşları bir kez daha kendi poltikacılarının güvenilir zatlar olmadığı kanaatına vardılar. Aynı konunun altını İsrailli uzmanlar bile çizdiler.
İşte bu savaş İsrailliler için kötü sonuçları olduğu kadar Filistinliler için çeşitli kazanımları oldu. Bunların en önemlisi de Gazze ile Batı Şeria’nın birleşmesiydi.
Ateşkesin hemen ardından da Cenin Kapmındaki Filistinliler Gazze ve sakinlerini savunmak için ayaklandılar.
Böylece İsrail’in Gazze ile Batı Şeria’yı birbirinden uzaklaştırma politikası fiyasko verdi.