2022 yılı Suudi Arabistan’da idamların rekor kırdığı yıl
Haber kaynakları, Suudi Arabistan’da idam sayısının 2022 yılında rekor seviyeye ulaştığını bildiriyor.
Table of Contents (Show / Hide)
Suudi Arabistan, idam ve dehşet topraklarına dönüşmüştür. Batılı kaynaklar başta olmak üzere haber kaynakları, Al-i Suud topraklarında idam sayısının kat kat arttığını bildiriyor.
Fransız haber ajansı, Suudi Arabistan’da idam sayısının geçen seneye göre 2 kat arttığını duyurdu. Geçen Perşembe, Suudi yönetim, bir Suudi ve bir Ürdünlü’yü amfetamin isimli uyuşturucu habı kaçakçılığı yaptıkları gerekçesiyle idam cezasına çarptırdı. B
Böylece Suudi Arabistan’da 2020 yılının başından beri idam edilenlerin sayısı resmi rakamlara göre 138 kişiye yükselmiş oldu.
Suudi Arabistan’da 2021 yılında 69 kişi ve 2020 yılında 27 kişi idam edilmişti.
Geçtiğimiz hafta da iki Pakistan vatandanşı eroin kaçakçılığı yapma suçlamasıyla idam edildi.
Mart ayında Suudi Arabistan’da sadece bir günde 81 kişi terörizm ile ilgili suçlamaları yüzünden idam edilmişti.
Geçtiğimiz haftalarda da, Avrupa merkezli Suudi İnsan Hakları Örgütü, Riyad yetkililerinin 15 tutuklu hakkında idam cezası verdiğini ifşa ederek, bu kararlarla idam yüzünden ölüme maruz kişi sayısının 53'e yükseldiğini, bunlardan 8'inin çocuk olduğunu duyurdu.
İnsan haklarını savunan aynı örgüt, 8'i çocuk olmak üzere onlarca tutuklunun idamı hakkında Suudi yetkilileri uyararak, idam eşiğindeki Suudi tutukluların sayısının açıklanan rakamlardan daha fazla olduğunu, hakkında bilgi bulunmadığını kaydetti.
Daha önce de Arap Yarımadasında İnsan Haklarını Savunma Komitesi, Arabistan'ı "idam ve korku ülkesi" niteleyerek, bu ülkede siyasi tutuklular ve sivil ve insan hakları aktivistler başta olmak üzere yeni katliam dalgası hakkında uyarıda bulunmuştu.
Komite Riyad ağır ceza mahkemesinin siyasi tutuklulardan protestocular ve aktivistlere kadar Suudi vatandaşlar aleyhinde verdiği kararların ardından bu ülkede insani ve insan haklarının tehlikeli durumunu inceleyen bir açıklama yaptı.
Komite, Suudi mahkemenin kendi düşünce ve inançlarını sosyal medya veya barışçıl yürüyüşlerle dile getirdiklerini ve özgürlük, adalet ve sosyal eşitlik taleplerinde bulundukları için hakkında idam cezası verdiğini belirterek, bu kararların keyfi olup, Riyad'ın insan haklarına uyduğu ve idam kararını iptal ettiğine dair iddialarının yanlış olduğunu gösterdiğini belirtti.
Komite ayrıca, Yusuf el Minasif, Abdulmecid en Nemr, Cevad Kariris, Fazıl es Safvani, Ali el Mebiyek, Muhammed el Libad, Muhammed el Ferec, Ahmed Al-i İdğam, Hasan Zeki Al-i Ferec ve Ali es Sabiti'nin yasal yaş altında olduklarına rağmen haklarında toplu idam kararı verildiğini vurguladı.
Arabistan'da hakkında idam kararı verilen bu kişilerin tutuklanma ve cezaya çarptırılmaları hakkında hiç bir güçlü kanıt sunulmamakta.
Örneğin Yusuf el Minasif'e yöneltilen suçlama, "Güvenlik güçlerince ateşli silahla öldürülen bazılarının cenaze törenine katılmak, gösterilere katılıp, yönetim karşıtı sloganlar atmak, fitne çıkarma ve güvenliği bozmaya çaba göstermek, grev, protesto ve eylemlere teşvik etmek, terör çetelerine katılmak ve güvenlik güçlerine ateş etmek."tir
Bu arada Arabistan'da idama çarptırılanlar, idamdan önce ruhi ve fiziksel işkencelerden geçiriliyor. Avrupa merkezli Suudi İnsan Hakları Örgütü'nün gözlemlerine göre, bu kişiler, tutuklandığı andan itibaren sadece kendileri işkenceye ve kötü muameleye maruz kalmıyor, hatta ailelerine de kötü muamele yapılıyor.
Ancak Suudi Arabistan'da idamların artarak sürmesinin nedenlerine bakınca, bu rejimin insan hakları ile ilgili uluslararası belgelerden hiçbirine bağlı kalmadığı görülüyor. Çünkü Suudi rejimi bu belgelerin hiçbirini kabul etmemiştir. 1948 tarihlli Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi, 1966 Evrensel Sivil ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, 1966 Evrensel, Ekonomik, Toplumsal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi, Arabistan'ın kabul etmediği uluslararası belgeler arasında yer almakta.
Öte yandan Riyad'ın siyasi ve yargı sisteminde insan hakları, olumsuz bir anlam ve kavram sayılıyor. İnsan haklarından söz etmek, ülkede mevcut durumu eleştirmek anlamına geliyor.
Bu arada, Suudi Arabistan, esasen güncel Anayasaya sahip değil.
Yargı sistemi açısından da konuya bakıldığında, bu ülkenin yüksek yargı kurulu, yargının başındaki organ olarak 11 kişilik üyeleri kral tarafından atanıyor.
Başka bir konu da, Suudi Arabistan'ın örgütler ve ülkeleri susturmak için kendi petro-dolarlarını yoğun şekilde kullanıyor. Nitekim Uluslararası Af Örgütü, ekim 2013'te Riyad'ın para ile, uluslararası camianın bu ülkede insan hakları durumunu eleştirmesine engel olduğunu duyurdu.